İçimdeki sesi susturamıyorum

İçimdeki sesi susturamıyorum

Yazarımız Mehmet Paksu; Sorularınızı yanıtlıyor ve sorunlarınıza çözüm üretiyor.
Mehmet PAKSU yazdı...
Evlilik için istihare şart mıdır? Bana talip olanların istihareleri hayırsız çıkıyor. Bunda benim hatam var mı? (Rumuz: Nur)
Evlilikte istihare şart olmaz. İstihare sünnettir, Peygamberimiz'in güzel bir tavsiyesidir. Bir duadır, Allah'tan hayırlısını istemektir.
Zaten "istihare" kelimesinin anlamı da budur. Evlilik araştırması ve hazırlığı içinde olan bir insan bu işin kendisi için hayırlı olup olmadığını anlamak için Peygamberimiz'in öğretmiş olduğu istihare duasını okur.
Bütün dua kitaplarında ve ilmihallerde yazılı bulunan bu duayı Peygamberimiz sahabilere Kur'ân'dan bir dua öğretir gibi öğretirdi. Bir işi yapmadan bu duayı okumalarını isterdi.
Duaya bakıldığında, "Allah'ım, bu iş benim için hayırlısı ise nasip et, değilse nasip etme" anlamında cümleler vardır.
Bunun için birisi için evlenmek kapınızı çalacak olursa, düşünmek için bir süre istersiniz. Bu zaman diliminde bu duayı okuyabilirsiniz. İstihare duasının yedi defa okunması tavsiye edilmiştir.
Kalbinizin sesini dinleyin!
Duanın okunmasından sonra o kişiyle evlenmeniz sizin hayrınıza ise içinizde, kalbinizde ona karşı bir istek ve arzu oluşur. Fakat o kişi size uygun değilse, yine kalbinizde ona karşı bir isteksizlik ve soğukluk meydana gelir.
Aile içinde yapılan istişareler, görüşmeler, konuşmalar ve incelemeler de aynı istikamette olursa, onu göre karar verilir.
Fakat iki rekât bir nafile namaz kılıp istihare duasını okuduktan sonra rüyasına yatmak şart değilse de, bazı alimler "rüyada güzel, müjdeli ve aydınlık şeyler görülürse hayra alamet; çirkin, kötü ve korkulu şeyler görülürse şerre alamet" demişler.
Ancak rüya hiçbir zaman hüküm içermez, rüyaya göre karar verilmez. Çünkü bazen insan kötü bir rüya görür fakat yorumu güzel çıkabilir, bazen de iyi görüldüğü halde rüyaların kötü çıkma ihtimali de vardır.
Rüyaya göre karar vermeyin!
Bunun için rüyalara bel bağlamak, rüyaya göre hareket etmek her zaman isabetli ve doğru olmaz.
Mesela, Peygamberimiz Uhud Savaşı öncesi rüyasında ordusunun kayıplar yaşadığını gördüğü halde, savaş kararını sahabilerle yaptığı ortak görüşme sonunda yapılan istişareye göre vermiştir.
Bu arada rüya kötü çıktığı zaman bunda sizin hatanız olmaz, sorumlu da sayılmazsınız. Çünkü elinizde olan bir şey değildir ki...
En iyisi, evlilik kararını aile meclisinde yapılan görüşmeler sonunda vermektir. Bu arada damat adayına karşı sizin de içinizin ısınması ve onun aradığınız şartları taşıması gerekir.
Yoksa "rüyayı iyi gördüm, iyidir; kötü gördüm hayırlı değildir" demek hem eksik olur hem de hatalı olur. Bu açıdan rüyalar birer müjdedir, gönlü ferah tutmaya bir vesiledir.
İçimdeki sese nasıl engel olabilirim?
Ben Konya'da yaşıyorum. Benim sorunum, nefsime ve içimdeki sese bir türlü engel olamamam. Bunu kimseye anlatamam ve herhangi bir hocaya gidip bunları sorsam beni cehennemlik ilan ederler. Çevrem biraz tutucu maalesef... (Rumuz: Sırlı)
İçinizdeki ses sizi yanlışa ve kötülüğe yönlendiriyorsa, bu gizli ses, hayalî fısıltı hiçbir zaman size ait değildir, insanlığın ortak düşmanı olan, özellikle kalbine, vicdanına ve inancına göre hareket eden insanların baş belası olan şeytana aittir. Dini deyimiyle vesvese, psikiyatri diliyle obsesif bozukluktur, bir takıntıdır.
Bu sesten korkmanıza, ürkmenize, endişeye kapılmanıza gerek yoktur. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Çünkü iradeniz dışında geliyor, onları siz kendiniz üretmiyorsunuz.
Öyle ki, imana, İslam'a aykırı o kadar kötü düşünceler gelir ki, bu sözleri söylemedikçe sorumlu olmazsınız.
Ne yapacaksınız? Birincisi, önem vermeyeceksiniz, gözünüzde büyütmeyeceksiniz. Bu sesi hisseder hissetmez hemen şeytanın şerrinden Allah'a sığınacaksınız, sesli/sessiz "Eûzü billahi mine'ş-şeytani'r-racîm" duasını okuyacaksınız.
Bunun yanında bir de takva üzere yaşama sürecine gireceksiniz. Bir Kur'ân kavramı olan "takva" ilk olarak günahlardan sakınmak, uzak durmak, ikincisi de iyilik ve ibadet yapmaktır.
Özellikle günümüzde takvanın birinci yönü öncelik taşıyor. Çünkü günah işlemenin Allah tarafından yasaklandığını ve günahtan kaçınmanın da vacip olduğunu biliyoruz.
Bu yönüyle bir vacibi işlemek yüzlerce sünneti işlemekten daha önemlidir.
Günahlı ortamlardan uzakta dururken, bu arada günlük ibadetlerinizi de aksatmazsanız, şeytan ve nefis size fazla bir zarar veremez. Çünkü sürekli korunma altında bulunuyorsunuz.